Dedikodu yu Aspirin kesmiyor. Şehrin insanı artık Aferin denesin.
Şehrin konularına en yakın olan biz gazetecilerden daha çok şehir insanı her şeyi biliyor, her duyduğunu dedikodu yapıyor. Hani gazeteci ince hassasiyet içeren konuları beli sorumlu yayın ilkeleri bağlı kalarak yazmak istemese bile, şehir insanı duyduğunu hemen her yerde söyleyerek ispatı olmayan konuları hep ön plana çıkarıp aileleri zor durumda bırakıyor.
Bakınız son on yıl içinde 45 Bin kişilik Fırat Üniversitesi nde 4 akademisyen bir şekilde hayatını kayıp etti.
Hayatlarını kayıp eden Dört akademisyeni işim gereği yakinen tanıyor, mesleki başarılarını hep ön planı çıkarıyordum.
Lakin Şehir insanı ölen Dört akademisyen için Emniyet zabıtlarında bile olmayan dedikoduları konuşarak ekmel-i varlık olan o dört ölen insanı itibarsızlaştırarak yaşayan ailelerin de geleceğini zor durumda bıraktı.
Evet …
Dünya nın öznesi olan insan, Dünya nın en şerefli misafiri…
Anlayıp kavrama. Sorup sorgulama, arayıp bulma, değiştirip dönüştürme, üretip tüketebilme kabiliyetleriyle donatılmış en değerli bir varlık olan insan, ölürken hatalı olsa da, geride kalanlar ailesine saygı anlamında dedikodu yapmamalı.
Gidenler belki nöbetlerini tamamlamış, sıralarını savmış olmaktalar. Ama arkalarında doldurulamaz bir boşluk kalmakta.
Ölüm kimileri için korku tüneli, bazıları için meçhulle açılan bir kapı, bazıları için mutlak bir kapı. Bazıları için evin öteki kapısı, bazıları için asıl yuvaya dönüş, bazıları için hakka dönüş olarak yorumlansa da,
Bana göre ölüm küçük bir kıyamet gibi olsa gerek.
Bakınız, Doç.Dr. Mustafa Girgin hunharca öldürürlerken, şehir insanı kendi ile alakalı olmayan konulara girerek, ”Alçak” “Vefasız” “Kahbe” sıfatlarını üzerine alıyor.
İşte gelimli, gidimli, ölümlü, yetimli dünya böyle bir şey işte.
Evet Rıhlet (göç)vakti ile her canlı elbet buluşacak. Lakin, şehir insanı ölenleri çok daha itibarsızlaştırmamalı. Arkada kalanlara yıkık, dökük bir hayat ve eksilterek dedikodu yapmamalı.
Şehir dedikoducuları beyhude bir sancının içinde iken, ölüme inanmayıp dedikoduya inanış insanın fıtri yapısı olmasa gerek.
Evet Ben Doç.Dr. Mustafa Girgin hoca nın ailesine başsağlığı diliyorum. Yapılan dedikodular onun sevgisini azaltmadı. Tersine artırdı, lakin çok büyük bir kayıp.
Nacizane bir önerim de akademik kadro da çalışan bütün hocalara…
Lütfen Allah ‘ın verdiği yeteneklerinizi, ilmi, insanlık için kullanın. Sanmayın mahrem olarak düşündüğünüz konular şehirde konuşulmuyor. Sanmayın dost kardeş dediğiniz kişilerin suret-i haktan görünüyor, sanmayın her gördüğünüz dost.
Selam ve Dua ile.
YORUMLAR