Altılı masanın Teknik direktörü olan HDP’ nin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinden ortaklarına, “biz olmazsak siz iktidar olamazsınız” diyor.
Bu utanç da hem ülkücü geçinen, hem de ismindeCumhur olan bir partiye kapak olsun.
Altılı masanın aslında bir tiyatro, bir sahne olduğunu veSelahattin Demirtaş’ın bu söylemi bir kavganın habercisi olduğunu herkes biliyor.
HDP ile başarıyı “Behis” görmeyen bir ülkücü diğeri ise Cumhuriyet ve Atatürk diye bağıran iki parti,partilerindeki karışıklığı görmeden PKK nın uzantısı olan bir partinin etekleri altına girmesini bu aziz millet asla af etmeyecek.
Şuurlu insanların bu altılı masa ittifakına ve onların şahsi ikballerine asla ve asla itibar etmeyeceğine inanıyorum.
Bakınız ülkücü yaftasını üzerinden atmak için Mansur Yavaş’ın Van da “Selahattin Demirtaş’ı istiyoruz”sözlerine “İnşallah” diyerek imajını kurtarmaya çalışması ayıpların en büyüğüydü.
Mansur Yavaş’ın ülkücü gelenekten geldiğini bilmeyen yok iken hüküm sahibi Allah, eminim bu hesabı yarına bırakmaz.
Eline tutuşturulan kâğıtla ABD başkanının bile ağzına alamayacağı sözleri sarf eden Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, iç savaş çıkartacak üslupla birilerine şirin görünmek için hamleler yaparken, öyle başlıklar ortaya atıyorlar ki, iki ülke arasında bu sözler söylense 50 yıl devam edecek savaşlar devam eder.
Hele, helle PKK nın siyasal uzantısı olan ve hallen, “biz Türkiye partisiyiz ve PKK terör örgütüdür” diyemeyen biri ile Devlet Bahçelinin ülkücülüğünü beğenmeyen Meral Hanımın HDP ile dirsek teması siyasi tarihe eminim kara bir leke olarak şerh düşecektir.
Evet seçim kapıda, ABD Başkanı Joe Biden nin talimatı ile harekete geçen muhalefet büyükelçilerle sık, sık görüşüp yalnızca eline verilen kağıtları okuyup, gündem yaratıp oy alacağını zannediyorsa açık açık yanılıyor.
Kürt oylarına göz koyan HDP, “HDP siz, hiçsiniz. İstanbul seçimlerine biz kazandırdık” kelimesini daha önce Pervin Buldan aracılığı ile yinelemişken, asıl ve nihai hedefin Demirtaş’ı seçim öncesi cezaevinden çıkararak oy devşirmek olduğunu açık açık deklareediyor.
Evet ülkemiz PKK, FETÖ, ekonomik krız, muhalefetin ABD aşkı, Yunanistan - adalar sorunu, Suriye de PYD ile boğuşurken, sınırımızda kurulmak istenen PKK devletinin kurulmaması için verilen mücadele kapsamında TSK nın sınır ötesi operasyonları yakında yeniden başlayacak.
Her daim TSK nın yanındayız Allah yardımcıları olsun.
Dedeağaç dan başlayan ve sınırımızı hilal gibi çevreleyen katil ABD nin üsleri mevcut halde iken muhalefetin ABD nin güdümünde hareket ederek işgalle adeta yol vermesi anlaşılır gibi değil.
İçimizdeki birlik korunup dış da ki tablo gözden kaçırılmamalıdır. Biz büyük fotoğrafı ıskalar kendimizle kavga edersek, katil ABD ve Hamisi Yunanistan Türkiye yi işgal için çok daha erken yol alır.
Ezcümle: Selahattin Demirtaş’ın Türkiye diye bir derdi olmadığı için “Böl, parçala, yönet” modellini ve oyları nasıl artırırım taktiğini “tutukluyum” masumiyeti üzerinden kullanarak, altılı masaya resti çekip aşağılamasını, gayet doğal olarak değerlendiriyorum.
Zira altılı masada oturanlar şahsi ikballeri için Demirtaş’ın oyları ile biryere gelmeye çalışıyor. Bu ihanetin en büyüğüdür.
Selam Dua ve bilgi ile kalın.
YORUMLAR