Elazığspor’un kuruluşundaki önemli isimlerinden olan (Çolak İhsan) lakabı ile anılan İhsan Uğur, Bordo Beyazlı kulübün bu günleri yaşaması için kurmadıklarını, o günkü zorlu şartlarda sahip çıktıkları kulübün durumu için kahrolduğunu söyledi.
Elazığspor kulübü sıkıntılı günler yaşıyor. Yönetim oluşturulamazsa kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Bordo Beyaz’lı kulübün kuruluşunda görev alan en önemli isimlerde olan ihsan Uğur(Çolak İhsan) ile bir sohbet gerçekleştirdik. Gözü gibi değer verdikleri kulübün içinde bulunduğu durum ve Elazığsporu nasıl kurduklarını öğrenmek istedik. İşte sohbetimizin ayrıntıları;
“Babam Adana da görevliyken, ben o zaman dört yaşındaydım. O yıllarda futbola sevgim başlamış oldu. Bu sevgi öyle bir sevgiki aşk desen aşk değil, düşman desen düşman değil, atsan atılmıyor, öyle sihirli bir meşin. O yıllarda Şekerci Hasan abimiz vardı. Beni Seyhan sporun maçlarına götürüyordu. Beni Seyhan sporlu yaptı. Aslında ben Beşiktaşlıyım. Hatta o yaşlarda futbol merakım yüzünden ayağım kırılmıştı. Daha sonra Elazığ’a geldiğimizde Kız Enstitüsünün arkasına sahalar vardı. Oralarda bizden büyük abiler futbol ve voleybol oynarlardı. Biz seyir ederdik. Halk evinde her türlü spor aleti vardı. Salonda vardı. Ömrümüz salon, stadyum ve halkevi arasında geçti. Çocukluk ve gençliğimiz haylazlıkla geçmedi” şeklinde konuştu
RAHMETLİ METİN KURTOĞLU İLK SÜRECİ BAŞLATMIŞ OLDU
Gençlik yıllarından sonra kamu görevi olarak Karayollarında çalışmaya başladığını, daha sonra Şube Müdürü olarak görev aldığını ifade eden ihsan Uğur(Çolak İhsan); ”Görev yaptığım süre içerisinde sporla da ilgim devam etti. Bir gün rahmetli Metin Kurtoğlu gelerek biri Elazığsporu kurmak istiyor dedi. Ben de onun sporla ilgisi yok. Kurarsa bu kulüp yaşamaz dedim. Ayrıca Metin Kurtoğlu’na bizi bu işe bulaştırma çok zor bir iş dedim. Biz amatör takımı zor idare ediyoruz. Profesyonel takıma bir forma bile alamayız dedim. Oda dileniriz dedi. Rahmetli hep fedakarlık ederdi. Çok emek verdi. Eski Sümerbank’ın bulunduğu dar bir sokakta bir büroda Metin Kurtoğlu bir daktilo getirerek bir masa dört kırık sandalye üzerinde takımı kuruluş sürecini başlatmış olduk. Ziraat Bankası Bölge Müdürü Suat Taydaş başkanlığında o günkü yönetimi oluşturduk. Ben hemen Ankara ya gittim. Beden Terbiyesi Genel Müdürü Salih Ege’ye yeni bir takım kurduk, yardım edin dedim. Bana sen büyük işler yapmaya başlamışsın dedi. Bende, bu işe başladık. Artık yürütmemiz gerekir diye ifade ettim. Sağolsun istediğimiz bütün evrak ve belgeleri tamamlayarak Elazığ’a döndüm. Yöneticiliğini yaptığım Yol spor gençlik kulübünden elde ettiğimiz malzemeleri de alarak kulübü kurmuş olduk. Ben o zamanda hem Yol sporun yöneticiliğini yaparken aynı zamanda atletizm ajanı, futbol ajanı, atıcılık ajanıydım. O dönem de görev yapan Vali de futbola meraklı. Maçları gelip seyrediyor. Zor şartlarda takımı kurarak sportif mücadeleye başladık. O dönemlerde de biz sportif malzemeleri tüccarlara, iş adamlarına, hali vakti yerinde olan insanlara hatır gönül işi yaparak malzemeler aldırırdık. Ondan sonra federasyon bize yardım etmeye başladı. O yardımlarla ayağa kalktık. Zaman geliyordu. Kopya kağıdı alacak paramız olmuyordu. Gelir için tedbirler almaya başladık. Eski stadyuma turnikeler yaptık. Demir kapılar yaptık. O dönem de çok sıkıntılar çektik” dedi.
ZORLUKLARI AŞAMAYA ÇALIŞTIK
Kuruluş sürecindeki zorlukların yanında başarılı dönemleri de yaşadıklarını belirten İhsan Uğur konuşmasını şöyle devam etti. “ Suat Taydaş’tan sonra 8 Karayolları Bölge Müdürlüğü görevinde bulunan Naci Berilgen başkanlığında bir yönetim oluşturduk. Yeni cami karşısında bir ofis tuttuk. Sandalye ve masalar aldık. Muhasebecimiz oldu. Üye kayıtları yapmaya başladık. Ve elde ettiğimiz gelirlerle transferler yaparak yerli sporcularımızla başarıların peşinde koştuk. Kervan Mustafalar, Hıdır Bilek’ler gibi ismini sayamadığım yerli birçok futbolcumuz o dönem de Elazığspor’da başarılı futbol ortaya koydular. O dönemlerde transfer ettiğimiz futbolcular parasal anlamda çok fazla kulübü zorlamadılar. O sıkıntılı dönemlerde büyük fedakarlıklar yapmışlardır. Deplasmanlarda yemek yemeği gittiğimizde hesaplı yerlerde yemek yemeği tercih ettiklerini” söyledi
ELAZIĞSPOR KAPANSIN DİYE KURMADIK, YAŞANILAN BU DURUM BENİ KAHRETMEKTEDİR
Emekli olduktan sonra Elazığspor’la ilişkisinin bir müddet sonra koptuğunu ifade eden İhsan Uğur, Kulübün içerisinde bulunduğu durumu haberlerden takip ettiğini belirterek; ”Kulübün bir akarının olması gerekir. Şu anda Elazığspor beş yıl şampiyonluk lafı yapmayarak öze dönmesi gerekir. Elazığ da çok kabiliyetli gençlerimiz vardır. Onları bulup spora kazandırmamız ve kulübün bu ekonomik ağır yükünden kurtarmamız gerekir. Ömer’i ve Hıdır’ları biz nasıl kazandık. Mahalli kulüpler taranmalıdır. Bu şehir sadece futbolda değil güreşten tutunda atletizm kadar birçok alanda başarılı sporcular yetiştirmiştir. Bu potansiyel değerlendirilmelidir. Yönetim anlamında ise spordan anlayan bir yönetim oluşturarak sabırla yürütülmesi gerekir. Biz; Elazığsporun bu günleri yaşaması için kurmadık. Başarılı olması ve şehri en iyi şekilde tanıtsın diye kurduk. Bir ömür verdiğimiz ve gözümüz gibi baktığımız bu kulübün bu durumlara düşmesi beni kahretmektedir” dedi.